Sanayi sektörleri, geleneksel reaktif bakım yaklaşımından uzaklaşarak daha proaktif stratejilere yönelen önemli bir paradigma değişimi yaşıyor. Bu değişim ise artan operasyonel öngörülebilirlik talebi, azaltılmış işlem süresi ve optimize edilmiş varlık kullanımı arayışından kaynaklanmaktadır. Kritiklik Analizi ön plana çıktığı bu noktada sofistike metodlar bu değişime öncülük etmekte ve değişimde hayati rol oynamaktadır.

critical analysis

Proaktif Varlık Yönetimi

Sanayi sektörleri geliştikçe bakım stratejileri de aynı şekilde gelişmektedir. Sadece ortaya çıktıklarında sorunlara müdahale edilmesi özelliğiyle tanımlanan geleneksel reaktif yaklaşım, modern işletmelerin taleplerini karşılamakta yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle, proaktif bakım stratejileri önem kazanmış, olası sorunları ortaya çıkmadan önce öngörmeyi amaçlamıştır. Bu değişim, sürdürülebilir varlık güvenilirliği ve operasyonel dayanıklılığı sağlamak açısından kritik bir öneme sahiptir.

Kritiklik Analizinin Rolü

Kritiklik Analizi, reaktif bakım stratejilerinden proaktif stratejilere geçişte önemli bir rol oynamaktadır. Varlıkların kritik düzeyinin sistemli bir şekilde değerlendirilmesi sayesinde, organizasyonlar bakım çabalarını önceliklendirme konusunda değerli bilgiler elde eder. Bu sadece beklenmeyen arızaları önlemekle kalmaz aynı zamanda varlıkları stratejik bir şekilde tahsis ederek bakım operasyonlarının verimliliğini maksimize eder. Kritiklik Analizi, dinamik endüstri ortamlarında operasyonel mükemmeliyet ve dayanıklılığı hedeflemede anahtar rolü oynar.

Ekipman Kritiklik Analizi son on yılda modern teknolojiler tarafından desteklenen bir dönüşüm yaşamıştır. Bu dönüşümün önemli itici güçlerinden biri yapay zeka (AI) ve makine öğrenmesi. Bu teknolojiler, ekipman ve sistemlerin daha kapsamlı ve verimli bir şekilde analiz edilmesine olanak tanımış, endüstrilere bakım stratejilerini optimize etme ve operasyonel verimliliği arttırma imkanı sağlamıştır.

AI ve makine öğrenmesinin Ekipman Kritiklik Analizi’nde entegrasyonlarının birçok avantajı vardır. Bu teknolojiler, insan yeteneğinin ötesinde veri işleyebilir ve geleneksel analizde gözden kaçabilecek örüntüleri ve ilişkileri ortaya çıkarabilir. Tahmin algoritmaları aracılığıyla AI, potansiyel ekipman arızalarını öngörebilir, maliyetli iş durmalarını önlemek için proaktif bakım işlemlerini mümkün kılar. Makine öğrenmesi modelleri kritiklik değerlendirmelerinin doğruluğunu iyileştirerek zaman içinde adapte olabilir ve gelişebilir.

AI ve makine öğrenmesi, bakım raporları, sensör verileri ve hatta gerçek zamanlı performans metrikleri gibi yapılandırılmamış veri varlılarını analiz edebilir. Bu analiz endüstriyel operasyonların dinamik doğasını dikkate alan ekipman kritikliğinin daha bütünsel bir değerlendirmesini mümkün kılar. Böylece endüstriler, bakım stratejileri, yedek parça envanteri ve varlık tahsisine dair veri bilgilendirilmiş kararlar alabilirler.

Bugün, güvenilirlik uzmanları tarafından çeşitli Kritiklik Analizi yöntemleri kullanılmaktadır. Hata Modu Etki Analizi (FMEA), Hata Ağacı Analizi (FTA), Tehlike Analizi ve Kritik Kontrol Noktaları (HACCP), Risk Matris Analizi, Olay Ağacı Analizi (ETA) ve Pareto Analizi gibi diğer istatistiksel yöntemler analizde en yaygın kullanılan yöntemlerdir. Pareto analizi, bir sorunun en önemli nedenlerini tanımlamaya ve önceliklendirmeye yardımcı olan bir problem çözme tekniğidir. Bu yöntem, 80/20 kuralı olarak da bilinen Pareto ilkesine dayanır. Bu kurala göre etkilerin yaklaşık olarak %80’i nedenlerin %20’sinden gelir. Pareto analizi yapmak için, önce sorunla ilgili veri toplanır ve ardından bu veriler bir histogram veya çubuk grafikte düzenlenir. Nedenler, frekansa veya etkiye göre sıralanır ve sorunu çözmede en büyük etkiyi elde etmek için en önemli nedenlere öncelik verilir.

Pareto principle

Kritiklik Analizi Nedir?

Kritiklik Analizi, kestirimci bakımın önemli bir metodolojisidir ve endüstriyel ekosistemdeki varlıkları değerlendirmek ve önceliklendirmek için sistemli bir yaklaşım sunar. Kritiklik Analizinin temelinde varlıkların detaylı bir değerlendirmesini içerir ve işlenebilir içgörüler elde etmek için çeşitli unsurları analiz eder.

Varlık Kritikliği Nedir?

“Varlık kritikliği” kavramını anlamak, Kritiklik Analizi’ni kavramanın temelidir. Bu kavram, bir kaynağın işletme bağlamındaki göreceli önemini ifade eder ve üretim üzerindeki etkisi, güvenlikle ilgili doğurduğu sonuçlar ve varlık arızasının finansal sonuçları gibi faktörlere göre belirlenir.

Arıza Modları

Analiz, potansiyel arıza modlarının keşfine derinlemesine iner ve bir varlığın nasıl arızalanabileceği veya bozulabileceğini çeşitli şekillerde içerir. Bu arıza modlarını tanımlamak, genel güvenilirliği artırmak için etkili önleyici stratejiler geliştirmede önemli bir rol oynar.

Kritiklik Analizi’ni Güvenilirlik Mühendisliği’ne Entegre Etme

Kritiklik Analizi, yalnızca bağımsız bir araç değil, güvenilirlik mühendisliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Sistemlerin güvenilirliğini ve performansını sağlamaya sorunsuz bir şekilde entegre olan güvenilirlik mühendisliği, varlık yaşam döngüsü boyunca başarıyı artırmayı ve arıza olasılığını azaltmayı amaçlamaktadır.

Kritiklik Analizi’nin stratejik önemi, kestirimci bakım bağlamında belirgin hale gelir. Kritik varlıkları ve potansiyel arıza senaryolarını belirleyerek, organizasyonlarda sorunlar büyümeden önce proaktif bir şekilde müdahale edebilmesini sağlar. Bu stratejik hizalama, genel operasyonel dayanıklılığı artırır ve Kritiklik Analizi sürdürülebilir endüstriyel mükemmeliyetin temel bir unsuru haline getirir.

Kritiklik Analizi Uygulama Adımları: Stratejik Bakım Rehberi

Varlık Tanımlama

Gelişmiş Taksonomilerin Kullanımı

Modern endüstrilerin karmaşık ortamında, varlık tanımlama, etkili Kritiklik Analizi için önemli bir faktördür. Varlıkların farklı bir anlayışını elde etmek için organizasyonlar, gelişmiş taksonomileri kullanmalıdır. Bu sofistike sınıflandırma sistemleri, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek stratejik bakımın temeli olan kapsamlı bir envanterin oluşturulmasını sağlar.
Sofistike taksonomiler, hiyerarşik yapılar, ağ bağlantılı taksonomiler ve diğer sınıflandırma türlerini kapsar. Bu sistemler, varlıkların tanımlanması ve sınıflandırılmasını kolaylaştırır. Gelişmiş taksonomilerin kullanımı, varlık sınıflandırmasının ayrıntısını artırarak organizasyonların kritik ve kritik olmayan bileşenler arasında doğru bir şekilde ayrım yapılmasını sağlar.

Kategorizasyon Teknikleri

Etkili kategorizasyon tanımlamanın dışında Kritiklik Analizi bağlamında varlıkları önceliklendirmek için gereklidir. Arıza modu analizi, kritiklik matrisleri ve ABC analizi gibi teknikler, organizasyonlara operasyonel önemlerine göre varlıkları ayırt etme konusunda güçlü araçlar sağlar.

Arıza Modu Analizi:

Bu teknik, her varlık için potansiyel arıza modlarının sistematik bir değerlendirilmesini içerir. Varlıkların nasıl arızalanabileceğini anlayarak, organizasyonlar bakım çabalarını buna göre önceliklendirebilirler.

Kritiklik Matrisleri:

Kritiklik matrisleri, varlık kritikliğinin görsel bir temsilini sağlar ve böylece, olasılık ve algılanabilirlik gibi faktörleri dikkate alır. Bu, bakım faaliyetlerini önceliklendirmek için yapılandırılmış bir yaklaşım oluşturmaya yardımcı olur.

ABC Analizi:

Varlıkları (A, B ve C) önemlerine göre gruplandırmak, organizasyonların kaynakları verimli bir şekilde tahsis etmelerine yardımcı olur. ‘A’ kategorisi yüksek öncelikli varlıkları içerir, ‘B’ kategorisi orta derecede önemli varlıkları içerir ve ‘C’ kategorisi ise düşük öncelikli varlıkları içerir.
Bu kategorizasyon tekniklerini detaylı bir şekilde benimsemek, organizasyonlara operasyonel etkisi en yüksek varlıklara odaklanmada ihtiyaç duydukları araçları sağlar.

Bütünsel Veri Toplama

IoT Cihazlarını Entegre Etme

IoT cihazlarının gerçek zamanlı veri toplama sürecindeki rolü son derece önemlidir. Sensörlerden ve bağlı cihazlardan veri entegre etmek, organizasyonların zamanında ve doğru bilgiye erişimini sağlar. Pratik vaka çalışmaları, organizasyonların Kritiklik Analizi’nin doğruluğunu artırmak için IoT verilerini nasıl kullandığını göstermektedir.

Geçmiş Kayıtlara Ulaşma

Gerçek zamanlı veri önemli olsa da, geçmiş kayıtlar da bize değerli bilgiler sağlar. Organizasyonlar, örüntüleri, trendleri belirlemek ve potansiyel arıza modlarını öngörmek için tarihsel verilere başvurabilirler. Geçmiş kayıtların entegrasyonu, veri setini zenginleştirir ve daha kapsamlı bir analize katkı sağlar.

Bu veri toplama stratejilerini benimsemek, organizasyonlara geniş bir yelpazede ilgili bilgiye dayalı bilinçli kararlar alma gücü verir. Bütünsel veri toplama alanında karmaşık bir ortamı keşfetmemiz devam ederken, Kritiklik Analizi alanında risk değerlendirme stratejilerini detaylı bir şekilde incelemeye devam edeceğiz.

maintenance strategy

Gelişmiş Risk Değerlendirme Stratejileri

Gelişmiş Risk Matrislerinden Faydalanma

Gelişmiş risk değerlendirmesi, Kritiklik Analizi’nin temelinde bulunur ve detaylı metodolojileri gerektirir. Bu bölümde gelişmiş risk matrislerinin pratik uygulamasına odaklanacağız. Bu matrisler, muhtemel arızaların olasılığı ve sonuçları gibi faktörleri titiz bir şekilde değerlendirir. Şablonlar ve pratik düşünceler sunarak, organizasyonların hassas risk değerlendirmeleri yapabilmesini sağlar.

Senaryo Planlamasıyla Dayanıklılığı Artırma

Beklenmeyen zorluklara karşı hazırlığı güçlendirmede senaryo planlaması önemli bir rol oynar. Organizasyonlar, senaryo analizi yaparak çeşitli potansiyel sonuçları öngörmeye çalışır ve bu şekilde dayanıklılığı bakım stratejilerine entegre eder. Bu, çeşitli senaryoları hayal etmeyi ve her birine karşı proaktif planlar geliştirmeyi içerir. Organizasyonlar farklı arıza senaryolarının potansiyel etkilerini anlayarak etkili bir şekilde yanıt verme yeteneklerini güçlendirirler.

Gerçek Zamanlı Dinamik Kritiklik Derecelendirmesi

Kritiklik Analizi, statik metodolojilerden farklı olarak sürekli adaptasyonu ve  gerçek zamanlı dinamiklere uyum sağlamayı gerektirir. Bu bölümde varlıkların değişen koşullar ve performans metrikleri temelinde sürekli değerlendirmeye tabi tutulduğu dinamik derecelendirme kavramını üzerinde duracağız. Değişime karşı çeviklik, varlık güvenilirliğini optimize etmeye çalışan organizasyonlar için esaslı hale gelir.

Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka Kullanımı

Makine öğrenimi ve yapay zeka entegrasyonu, kritiklik değerlendirmelerine adapte olma yeteneği getirir. Bu teknolojiler, tahminlerin ve önceliklendirmenin doğruluğunu artırır. Gerçek hayattan örnekler, Makine Öğrenimi ve Yapay Zeka’nın Kritiklik Analizi’ne entegre edilmesinin dönüştürücü etkisini vurgular, organizasyonlara potansiyel varlık arızalarını önceden görme ve azaltma konusunda rekabet avantajı kazandırır. Yolculuğumuz dinamik kritiklik derecelendirmesinin karmaşıklıklarını keşfederken Kritiklik Analizi’ni mevcut bakım protokollerine sorunsuz bir şekilde entegre etme içgörüleri ile devam edecek.

Bakım Protokollerine Entegre Etme

Kritiklin Analizi’ni uygulamak tekil bir görev değildir; sorunsuz bir mevcut bakım protokollerine entegrasyonu gerektirir. Bu bölümde size değişim yönetimi yaklaşımları ve eğitim protokollerini içeren pragmatik stratejiler sunacağız. Amacımız, devam eden operasyonel uygulamalarla uyumlu, sorunsuz bir entegrasyon sürecini sağlamaktır.

Uyarlanabilir Bakım Planları Oluşturma

Organizasyonlar, dinamik kritiklik derecelendirmelerine dayanan uyarlanabilir bakım planları geliştirebilirler. Bu planlar, gerçek zamanlı olarak ayarlanabilme esnekliğine sahiptir ve etkili ve proaktif kaynak tahsisini garanti eder. Başarı hikayeleri, uyarlanabilir bakım planlarının operasyonel çerçevelere sorunsuz bir şekilde entegrasyonunu vurgular ve nihayetinde varlık güvenilirliğini yükseltir.

Organizasyonlar, Kritiklik Analizi’ni uygulama konusundaki bu pratik adımları uyguladıkça, bakım stratejilerinde bir paradigma değişikliği için gerekli içgörüleri edinirler. Bu kapsamlı rehber, sadece bilgi vermekle kalmaz, işletmeleri varlık güvenilirliğini ve operasyonel dayanıklılığı optimize etmek için gereken stratejik araçlarla donatır. Yolculuğumuz, somut örnekler ve endüstriye özgü uygulamalara derinlemesine inilp, Kritiklik Analizi’nin dönüştürücü potansiyelini somut sonuçlara çevirme aşamasına odaklanacaktır.

Avantajlar ve Faydalar

Kritiklik Analizi, operasyonel mükemmeliyet için temel bir gerekliliktir. Varlık kritikliğinin ve arıza modlarının sistemli değerlendirmesi ile organizasyonlar, geleneksel bakım yaklaşımlarının ötesinde faydalar elde eder.

Maliyet Tasarrufu

Kritiklik Analizi’nin finansal etkileri derindir. Kritik varlıklara yönelik hedeflenmiş bakım çabaları, azaltılmış iş düşme süresinden, düşük bakım masraflarından ve optimize edilmiş kaynak tahsisinden kaynaklanan maliyet tasarrufları sağlar.

Operasyonel Verimlilik

Verimlilik kazançları, maliyet tasarruflarının da ötesine geçer. Kritiklik Analizi, organizasyonların bakım süreçlerini düzenlemelerine olanak tanır, böylece kaynaklar en çok önemli olduğu yerlere yönlendirilir. Bu, operasyonel verimliliğin artmasına ve genel üretkenliğin iyileşmesine yol açar.

Geliştirilmiş Güvenlik

Güvenlik, herhangi bir endüstriyel ortamda birinci önceliktir. Eleştirel varlıkları tanımlayarak ve bunlara hızlı bir şekilde müdahale ederek, organizasyonlar güvenlik önlemlerini güçlendirir. Böylece kazaların riski azalır ve güvenli bir çalışma ortamı sağlanmış olur.

ROI ve Uzun Vadeli Kazançlar: Kestirimci Bakıma Yatırım

Kritiklik Analizi’nin uygulanması, somut getirileri olan bir yatırımdır. ROI’nin titiz bir analizi, azaltılmış iş düşme süresi, minimize edilmiş acil onarımlar ve uzatılmış varlık ömründen elde edilen finansal faydaları ortaya çıkarır.

Finansal Sürdürülebilirliği Göstermek

Kritiklik Analizi’nin finansal sürdürülebilirliği için güçlü bir argüman oluşturmak, doğrudan alt çizgi üzerindeki etkisini sergilemeyi içerir. Metodolojiyi uygulamak için yapılan başlangıçtaki yatırım, zaman içinde önemli getiriler sağlar ve bunu stratejik bir finansal karar olarak konumlandırır.

Uzatılmış Varlık Ömrü

Kritiklik Analizi, varlık ömrüne katkıda bulunur. Potansiyel arıza modlarına önceden müdahale ederek organizasyonların kritik varlıklarının ömrünü uzatırlar. Bu uzun ömür, sadece ROI’yi artırmakla kalmaz, aynı zamanda sürdürülebilir varlık yönetimi uygulamalarıyla da uyumludur.

Stratejik Kaynak Tahsisi

İş hedefleriyle uyumlu olmak, stratejik kaynak tahsisini gerektirir. Eleştirel Analiz, kaynakları etkili bir şekilde tahsis etmek için gerekli görüşleri sağlar, böylece yatırımlar genel organizasyon hedeflerini destekler.

Operasyonel Dayanıklılık

Organizasyon hedefleri genellikle sürdürülebilir büyüme ve dayanıklılık etrafında şekillenir. Kritiklik Analizi, operasyonel dayanıklılığı güçlendirerek bu hedeflere katkıda bulunur. Organizasyonlar kritik varlıklara proaktif bir şekilde müdahale ederek zorlukları çeviklik ve sağlamlıkla aşarlar.

Kritiklik Analizinin Uygulamasındaki Zorluklar ve Çözümler

Uygulamada Karşılaşılan Yaygın Sorunlar

Değişime Direnç

Organizasyon içindeki direnç, yeni metodolojileri benimsemede önemli bir engel olarak karşımıza çıkıyor. Size direncin kökenlerini açığa çıkarmayı ve açıklık ile işbirliği kültürünü teşvik etmek için stratejiler üretmeyi öneriyoruz. Kritiklik Analizi’nin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için dirençle başa çıkmak büyük önem taşıyor.

Veri Kalitesi Endişeleri

Kritiklik Analizi’nin başarısı, veri kalitesi ile bağlantılıdır. Veri doğruluğu, eksiksizlik ve güvenilirlik ile ilgili endişeleri ele almak hayati önem taşır. Veri kalitesini artırmak için uygulama süreci boyunca pratik çözümler sunulur, böylece analiz sağlam bir temel üzerine inşa edilir.

Beceriler Arası Boşluklar

Kritiklik Analizi’nin uygulanması belirli bir beceri setini gerektirebilir. Organizasyon içindeki beceri boşluklarıyla ilgili zorluklar analiz edilir ve gerekli uzmanlığı kazanmak için becerilerin geliştirilmesi veya edinilmesi için stratejiler önerilir. Beceri seti boşluklarını doldurmak, etkili bir uygulamanın sağlanmasında önemli bir rol oynar.

risk management

Başarılı Bir Adaptasyon İçin Stratejiler

Uygulama zorluklarıyla başa çıkmak, stratejik planlama ve proaktif önlemleri gerektirir. Bu bölüm, engellerin üstesinden gelmek ve Kritiklik Analizi’nin başarılı bir şekilde benimsenmesini teşvik etmek için uygulanabilir stratejileri açıklar.

Paydaş Katılımı

Ana paydaşların desteği başarı için kilit bir faktördür. Kritiklik Analizi’nin faydalarını etkili bir şekilde iletmek ve karar vericilerden ve takım üyelerinden destek almak için stratejiler sunulmaktadır. Güçlü bir destek temeli oluşturmak, daha düzgün bir uygulama sürecini sağlar.

Pilot Programlar ve Kademeli Benimseme

Kritiklik Analizi’ni pilot programlar aracılığıyla daha küçük ölçekte uygulamak, riskleri azaltabilir ve güven inşa edebilir. Kademeli benimseme avantajları keşfedilir, böylece organizasyonlar, tam ölçekli uygulamadan önce yaklaşımlarını ayarlayabilirler. Bu aşamalı yaklaşım, daha kontrollü ve başarılı bir uygulama sürecini sağlar.

Sürekli İyileştirme Stratejileri: Zaman İçinde Mükemmelliği Sürdürmek

Kritiklik Analizi, organizasyonla birlikte değişen ve yineleyen bir süreçtir. Bu bölümde uygulamayı tek seferlik bir proje olarak değil, devam eden bir yolculuk olarak görmenin öneminden bahsedeceğiz.

Geri Bildirim Döngüleri

Geri bildirim döngüleri kurmak, sürekli öğrenmeyi ve gelişimi sağlar. Kritiklik Analizi metodolojilerini geliştirmede, değişen iş ortamlarına uyum sağlamada ve ortaya çıkan zorluklarla başa çıkmada geri bildirimin rolü incelenir. Geri bildirim odaklı bir yaklaşım, Kritiklik Analizi’nin yineleyen doğası için vazgeçilmez hale gelir.

Teknoloji Entegrasyonu

Teknoloji geliştikçe, Kritiklik Analizi metodolojileri de buna uyum sağlamalıdır. Makine öğrenimi ve gelişmiş analitik gibi keskin teknolojilerin ve araçların entegrasyonu, analizin doğruluğunu ve verimliliğini artırmak için göz önünde bulundurulmalıdır. Teknolojik gelişmelere adapte olmak, Kritiklik Analizi’nin zaman içindeki bağlantısını ve etkinliğini sağlar.

Adaptasyon İçin Teşvik

Uzun vadeli başarının anahtarı adaptasyondur. Bu bölümde, organizasyonları değişime açık olmaya, yeni perspektiflere uyum sağlamaya ve Kritiklik Analizi’ne yaklaşımlarını sürekli olarak iyileştirmeye teşvik ediyoruz..

Başarısızlıklardan Öğrenme

Başarısızlıklar değerli öğrenme fırsatlarıdır. Araştırmalar, organizasyonların başarısızlıkları derslere dönüştürerek, deneme yanılma ve hem başarıdan hem de zorluklardan öğrenmeyi teşvik eden bir kültür oluşturmalarını söylüyor. Başarısızlıklardan öğrenmek, sürekli iyileştirmenin bir katalizörü haline gelir.

Organizasyonlar, Kritiklik Analizi ile ilişkilendirilen zorlukları ve sürekli iyileştirme stratejilerini yönlendirdikçe, uzun vadeli başarı ve direnç için konumlarını sağlamlaştırırlar. Bu kapsamlı keşif, işletmeleri Kritiklik Analizi’ni etkili bir şekilde uygulamaya sadece hazırlamakla kalmaz, aynı zamanda dinamik endüstri ortamlarına uyum sağlamaya ve başarılı olmaya da hazırlar.

Sonuç olarak, Ekipman Kritiklik Analizi yalnızca bir teknik değil, rekabetçi bir ortamda başarılı olmaya çalışan endüstriler için stratejik bir zorunluluktur. Endüstriler, en kritik varlıkları belirleyerek ve buna göre bakım faaliyetlerine öncelik vererek birçok fayda elde edebilirler. Kaynak tahsisinin optimize edilmesi, iş düşme sürelerinin azaltılması, güvenliğin artırılması ve operasyonel verimliliğin geliştirilmesi, titiz ve veri odaklı bir Kritiklik Analizi sayesinde mümkün olur.

Endüstriler değiştikçe ve üretkenlik ve güvenlik talepleri arttıkça, Ekipman Kritiklik Analizi’nin rolü ön planda kalmaya devam eder. Bu araç, bakım stratejileri, değiştirme programları ve sermaye harcamaları konusunda bilinçli kararlar almak için pusula görevi görür. Endüstrileri operasyonel mükemmeliyete ve sürdürülebilir büyümeye yönlendirir.

Hata Modu ve Etki Analizi (HMEA), Hata Ağacı Analizi (HAA), Tehlike analizi ve kritik kontrol noktaları (HACCP), Risk Matrisi Analizi ve Olay Ağacı Analizi (OAA), tesis içinde güvenilirlik uzmanları tarafından kullanılan bazı kritiklik analizi yöntemleridir.

Önerilen İlgili Bloglar